Fizik tedavi branşında lokal enjeksiyonların eklem içine, eklem yanına, kaslardaki tetik noktalara, tendonlara, omurgaya, bağlara yapılabildiğini ifade eden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzm. Dr. Fırat Altay, “Eklem enjeksiyonunun temel hedefi, ağrıyı azaltmak ve eklem hareket kabiliyetini artırmaktır” dedi.

Meme kanseri erkeklerde de görülebilir Meme kanseri erkeklerde de görülebilir

Liv Hospital Samsun’dan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Fırat Altay, eklem enjeksiyonları hakkında açıklamalarda bulundu. Eklem enjeksiyonlarının vücuttaki hangi alanlara uygulanabileceğini anlatan Uzm. Dr. Altay, “Fizik tedavi branşında lokal enjeksiyonlar eklem içine, eklem yanına, kaslardaki tetik noktalara, tendonlara, omurgaya, bağlara yapılabilmektedir. Eklem enjeksiyonunun temel hedefi ağrıyı azaltmak ve eklem hareket kabiliyetini artırmaktır. Bunu ekleme uyguladığımız maddeye göre eklemdeki iltihabı ödemi azaltarak ya da kıkırdak dokuda güçlendirme süreci başlatarak sağlayabiliriz. Bu enjeksiyonlarda kortizon, lokal anestezik, hyaluronik asit, kolajen, PRP (trombositten zengin plazma), CGF, ozon, yağ dokusundan elde edilen kök hücre, eklem dolgusu (poliakrilamid hidrojel) tercih edilmektedir. Bazen ise sadece kuru iğneleme bile tedavi sağlayabilir” diye konuştu.

“Enjeksiyon çeşitleri”

Uzm. Dr. Fırat Altay, eklem enjeksiyon çeşitlerini şu şekilde sıraladı:

“Kortikosteroidler: Eklem içi enjeksiyonunda sık kullanılan ilaçtır. Eklem kireçlenmelerinde ya da gut ve romatoid artrit gibi romatizmal hastalıkların tedavisinde sıklıkla kullanılır.

Hyaluronik asit: Eklemi kayganlaştıran sinovyal sıvılarda bulunan doğal olarak oluşan bir maddedir. Kireçlenme hastalarında bu madde azalarak yok olabilir. Eklem içi sıvısının yok olması, eklemlerde büyük hasara sebep olabilir.

Hyaluronik asit eklemlerde kayganlığı artırmak, ağrıyı azaltmak ve eklemdeki hareket aralığını iyileştirmek için kullanılmaktadır.

Lokal anestezikler: Bazen ağrı kesici şekli olarak eklem içi enjeksiyonlar ile birlikte verilmektedir. Etkisi sınırlıdır.

Trombosit zengin plazma: PRP hastanın kendi kanından elde edilmektedir. Uygulama, kanın plazma olarak bilinen sıvı kısmını içerir. Eklem içi PRP enjeksiyonu doku tamiratı başlatarak ağrıyı azaltır ve fiziksel işlevi artırmaktadır.

Kök hücre: Hastanın kemik iliği ya da yağ dokusu içerisindeki kök hücreler steril şartlarda filtreleme ve ayrıştırma işlemi ile elde edilir. Hastalar lokal ya da genel anestezinin etkileri geçtikten sonra genel durumları iyi ise aynı gün taburcu edilir. İşlem sonrası hastaların günlük işlerini yapmasında sakınca yoktur. Eklem dolgusu: Diz kireçlenmesinin tedavisinde kullanılan eklem içi poliakrilamid hidrojel enjeksiyonudur. Eklem boşluğuna enjekte edildiğinde sinovyal sıvı içindeki viskoziteyi geri kazandırarak eklemin kayganlığını ve tamponlamasını iyileştirir. Eklem kapsülünün sinovyumuna entegre olarak tampon benzeri bir etki oluşturur.”

“Kızarık ve hafif şişme gibi geçici reaksiyonlar görülebilir”

Eklem içi enjeksiyonların yan etkilerinden de bahseden Uzm. Dr. Altay, “Birçok hasta enjeksiyonu takiben geçici bir dolgunluk hissi algılayabilir. Enjeksiyon sonrası eklem içi enfeksiyon ve sistemik alerjik reaksiyon çok nadir olmakla beraber görülebilir. Yine bazı hastalarda eklemde kızarık ve hafif şişme gibi geçici reaksiyonlar olabilmektedir” ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha