İstanbul’da megakolon teşhisiyle 24 yaşında ilk ameliyatını olan Sinem Kabataş’ın sağlık sorunu yanlış müdahalenin ardından daha da büyüdü. 8 yıl içinde 33 kez ameliyat edilen Kabataş’ın durumu hekim ihmalleri iddiasıyla yargıya taşındı. Hayatı kabusa dönen Kabataş, "1 buçuk yıldır böbreklerimde takılı olan dren ile hayatıma devam ediyorum. Çocuğum olmuyor. Kalıcı bir enfeksiyon var ve ağrısı mideme vuruyor. Ağrılarından dolayı 2 günde bir hastaneye gidiyorum" dedi.

Sinem Kabataş megakolon teşhisiyle 24 yaşında Fatih’te bulunan Özel Balat Hastanesi’nde ameliyat oldu. İddiaya göre, ameliyatın ardından üreme organları çevresinde fistüller oluşan Kabataş, bu sorunların giderilmesi için ikinci bir ameliyata alındı. Ancak bu operasyon sırasında mesanesinde yırtık meydana gelen Kabataş’ın vücudunda idrar sızıntıları başladı ve kalıcı enfeksiyonlara yol açtı. Kabataş’ın böbrekleri zarar görerek fonksiyonlarını yitirme aşamasına geldi. 24 yaşında başlanılan yanlış müdahalenin arkası kesilmezken, şu anda 33 yaşında olan genç kadın toplam 33 ameliyat geçirdi. 1 çocuk annesi olan kadın, 33 ameliyatın her birinin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine doktorlardan ve hastaneden 23 Ağustos 2023 tarihinde şikayetçi oldu. Olayla ilgili hukuki sürecin devam ettiği öğrenildi.

“6 yıl boyunca 24 ameliyat oldum, en sonunda hastane beni yüzüstü bıraktı”

Geçirdiği başarısız ameliyatlardan dolayı mağduriyet yaşayan Sinem Kabataş, "Bana bağırsaktan megakolon teşhisi konulmuştu. Fakat hastanede bu ameliyatı ekip kurulması gerektiği ve riskli olduğu için yapmadılar. Sonrasında doktor ve hastane arayışına girdim. Sonrasında Özel Balat Hastanesi’ni buldum ve orada ameliyat olmaya başladım. İlk ameliyatımda bana iki seçenek sunmuşlardı ama doktorum risk alıp ilk planladığı ameliyatı yaptı. Ameliyat sonrasında fistüller oluşmaya başladı. Onun yüzünden ameliyatım başarısız geçti ve ben tekrar tekrar ameliyat olmak zorunda kaldım. Yapılan diğer ameliyatlar sırasında da hatalar oluştu. Bu şekilde 6 yıl boyunca 24 ameliyat olmak zorunda kaldım. Daha sonra hastane beni yüzüstü bıraktı. Tedavimi yarıda kestiler. Benle hiçbir şekilde muhatap olmadılar ve hastaneye almadılar. Yapacak bir şey yok deyip beni bıraktılar” dedi.

Gebelik süreçlerinde dikkat: “Risk tarama testleri ve takiple ortaya çıkıyor” Gebelik süreçlerinde dikkat: “Risk tarama testleri ve takiple ortaya çıkıyor”

“Tamamen iyileşmem için olmam gereken 3 ameliyat daha var”

Başka bir özel hastanede de 9 kez ameliyat olup toplamda 33 ameliyat geçirdiğini söyleyen Kabataş, “Tekrardan hastane ve doktor arayışına girdim. Türkiye genelinde hiçbir hastaneye kabul edilmedim. Daha sonra Koç Üniversitesi Hastanesi’ne gittim. Oradaki doktorlar beni kabul etti. Bu ameliyatlar yüzünden böbreklerimi kaybediyordum. Bu hastanede böbreklerin bir tanesini kurtardık. Diğer böbreğim için tedavi hala devam ediyor. Ama maalesef Koç Hastanesi’ne durumum yetmiyor. Çalışamadığım için sigortam da yok. Bu yüzden şu anki tedavim de yarıda kaldı. Burada da 9 kez ameliyat oldum. Yani toplamda 33 ameliyat geçirdim. Tamamen iyileşmem için olmam gereken 3 ameliyat daha var durumum olmadığı için hiçbirini olamıyorum. Bu yüzden biz de hukuki süreci başlattık ve bu süreç hala devam ediyor” diye konuştu.

“Başarısız ameliyatlar yüzünden çocuğum olmuyor”

Hastane masrafları için hastane otoparkında aracını satmak zorunda kaldığını söyleyen Kabataş, “1 buçuk yıldır böbreklerimde takılı olan dren ile hayatıma devam ediyorum. Çocuğum olmuyor. Kalıcı bir enfeksiyonum var ve ağrısı mideme vuruyor. Ağrılarımdan dolayı 2 günde bir hastaneye gidiyorum. İlaçlar alerji yaptığı için antibiyotik tedavisi de alamıyorum. Her gün ağrı kesiciler ile hastaneye gidip serum taktırarak ayakta duruyorum. Bu masraflar yüzünden geçinemiyorum ve çocuğum ile ilgilenemiyorum. Ben bu tedavilere başladığım zaman çocuğum 2 yaşındaydı ve ben onunla vakit geçiremedim. Tedavi olmak için hastaneye ilk gittiğimde 24 yaşındaydım şu an 33 yaşındayım. Bu süreç hem benim için hem de ailem için çok sancılı geçti. Kardeşim benim için okulundan feda etti. Hastane maliyetleri çok fazla olduğu için hastanenin otoparkında arabamı satmak zorunda kaldım. Ondan sonra dükkanımı ve dairemi sattım. Erkek kardeşim ile annem ellerinde ne kadar varsa benim sağlığım için harcadılar. Herkes yardım etmeye çalıştı fakat yetmedi. Ben 33 ameliyat oldum ve artık durumum yok. Tedavime devam edebilmek için yardım istiyorum. Bir an önce iyileşmek ve sağlığıma kavuşmak istiyorum. Sağ böbreğimi kurtardılar ama mideme vuran ağrı ve böbrek ağrılarım hala devam ediyor. Hiçbir hastane beni kabul etmediği için Sağlık Bakanlığına dilekçe bile yazdık. Ben normal hayatına dönmek istiyorum. Çünkü benim 8 yıldır normal bir hayatım yok” ifadelerini kullandı.

“Hem hastane hem de doktorlar hakkında savcılığa şikayette bulunduk”

Kabataş’ın avukatı Burak Kocagöncü ise, "Ağustos 2023’te savcılık şikayeti yaparak hukuki süreci başlattık. Şu anda dosyamız soruşturma aşamasında. Savcılık şu anda Sağlık Bakanlığı Meslek Sorumluluk Kurulu’na müzekkere yazarak soruşturma için ilgili hastane ve ilgili doktor hakkında soruşturma yapılabilmesi için izin talep etti. Şu anda da Meslek Sorumluluk Kurulu’ndan görüş beklediğimiz bir evredeyiz. Biz hem ilgili hastane hem de ilgili doktorlar hakkında savcılığa şikayette bulunduk. Tek bir doktor değil müvekkilimin ameliyatları sırasında bazen kendisine haber verilmeden başka doktorların ameliyata katıldıklarını görüyoruz" dedi.

Kaynak: iha