Yozgat'ın yeni nesil haber sitesi Yozgat Medya Köşe Yazarı Muhammed Atıl yazısında; "Sermayemiz Eriyor" diye yazdı..

SERMAYEMİZ ERİYOR

Başlığa bakınca ekonomik konulara girip toplumumuzun "ASIL" gündemine dair bir şeyler yazdığımı düşünmüş olabilirsiniz. Elbette buna değineceğim ama bu bir tespit ve mukayese yapmak için olacak. 

Günümüzde enflasyonun yükseldiğini, Türk Lirası'nın hızla değer kaybettiğini hepimiz biliyor ve kabul ediyoruz. Buna bağlı olarak ise insanların tedbir almak için döviz, altın, borsa, faiz ve diğer yatırım şekillerine yöneldiği de hepimizin malûmu. 

İnsanların derdi, sermayesini korumak. Geçici olduğuna, inanan ve inanmayan herkesin hem fikir olduğu bir dünyada, kendisinden sonra bir başkasına kalacak sermayenin endişesi. "Akıp giden ömür sermayemiz için neden geçerli değil?" diye düşünmeden edemiyor insan. 

"Kur Korumalı Mevduat Sistemi" diye bir sistem oluşturuldu. İnsanlar dünya sermayelerini korumak için bu faiz sistemine akın ediyor. Ahiret sermayelerinden harcadıklarından bihaberlermiş gibi görünüyor. 

Dünya sermayelesini korumak için bu denli çözüm arayışında olan insan, öldükten sonra sonsuz bir hayatta geçerli olacak bir yatırıma neden yönelmez?
Bu sorular zihnimi meşgul ederken, bu sorularla zihni meşgul olan bir İslam âliminin bu konuda yaşadığı bir olay beni de aydınlattı. 

Büyük âlim, müfessir Fahreddin-i Razi asr suresi üzerinde düşünür: Sure üç ayettir. İnsan ziyandadır, ayetinden önce neden zaman üzerine and içilmiştir? İnsanın ziyanının nedeni nedir? Bunları düşünürken çarşıdaki pazardan geçmektedir. Satıcılar içinde sıcak yaz günü,yüksek dağlardan getirilip halkın serinlemesi için buz satan insanlar da vardır.Bunlardan birisi satış yaptığı buza bakarak nida eder:
"Sermayesi erimekte olan bu zavallıya acıyın."Fahreddin-i Razi o anda Asr suresini şöyle yorumlar:
"İşte insan bu yüzden ziyandadır ki sayılı verilen ömür günleri geçmektedir.Ömür sermayesi her geçen nefeste ve günde erimektedir.Öyleyse bu nefes alışverişler boşa gitmemelidir.Her nefeste bir şeyler kazanmak ahiret yurdu için mücadele etmek gereklidir."

Zaman dediğimiz şeyin kaynağını teşkil eden güneştir. Her gün doğup batmakta, ömür sermayesini hem oluşturup hem de eritmekte.
Ne yazık ki biz insanlar olarak bundan gafil kaldığımız için durumdan habersiz koşturup durmaktayız.

 Ömür sermayesi güneşin altında eriyen bizlere, Allah'tan başka merhamet edecek olan var mıdır? 

O halde ahirette bizi koruyacak ve bize fayda sağlayacak bir koruma sistemine dahil olmalı, sermayemizi teminat altına almalıyız. Rabbimizi sıkça anmalı, onun razı olacağı işler için harcamalıyız kalan ömrümüzü. Günahlarımız için tövbe etmeli, sevaplarımıza sevap eklemeliyiz. 

Mübarek Cuma gününün feyiz ve bereketi üzerinize olsun...