Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 'Bizim hedefimiz, Türkiye Yüzyılı'nı darbe ürünü bir anayasayla değil, temel hak ve özgürlükleri önceleyen yeni bir toplum sözleşmesiyle karşılamak, demokratik, sivil, katılımcı bir anayasa borcumuzu milletimize ödemektir' dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara Hakimevi'nde yapılan, 'İnsan Hakları Kurumları Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. Toplantıda, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Serap Yazıcı Özbudun ile TİHEK Başkanı Fahrettin Altun yer aldı.
Son 23 yılda atılan adımların Türkiye'yi yüksek standartlı demokrasi hedefine taşıyan köklü bir dönüşümün yapı taşları olduğunu ifade eden Bakan Tunç, 'Anayasanın 90. maddesinde yaptığımız değişiklikle usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin anlaşmalarla; kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi halinde milletlerarası antlaşma hükümlerinin esas alınacağını düzenledik. 2003 yılında 4982 sayılı kanunla yürürlüğe giren bilgi edinme hakkını 2010 Anayasa değişikliğiyle Anayasal güvenceye kavuşturarak, demokratik bir yönetimin temel unsurlarından biri olan bilgi edinme hakkını güçlendirdik. Böylece vatandaşlarımızın devlete erişimini, denetim ve katılımını daha şeffaf ve güvenilir bir zemine kavuşturmayı amaçladık. Vatandaşlarımızın insan hakları ihlallerinde AİHM'ne başvurmadan önce hakkını kendi ülkesinde arayabilmesi için Bireysel başvuru imkanını getirdik. İdarenin her türlü eylem ve işlemleri nedeniyle mağdur olduğunu düşünen vatandaşlarımızın haklarının takibi noktasında kurumsal bir mekanizmayı, Kamu Denetçiliği Kurumu'nu ihdas ettik. İnsan onurunu koruyan, ayrımcılığa karşı herkes için eşitlik ilkesini güçlendiren daha sağlam bir kurumsal yapı oluşturmak amacıyla Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nu hayata geçirdik' dedi.
'Anayasa Mahkememizin yapısını daha demokratik hale getiren düzenlemeleri hayata geçirdik'
TİHEK ile birlikte, insan hakları ihlallerini izleyen, ayrımcılığı önleyen ve devletin tüm kurumlarında eşit muamele standardını güvence altına alan bağımsız ve etkin bir mekanizmayı ülkeye kazandırdıklarından bahseden Bakan Tunç, 'Anayasamızda yapılan değişikliklerle kadın haklarından çocuk haklarına; temel hak ve özgürlükleri güçlendiren ve genişleten reformları milletimizin onayıyla hayata geçirdik. Anayasamızda hukuk devleti ilkesini güçlendiren, yüksek standartlı bir demokrasi için önemli yapısal reformları gerçekleştirdik. Bu kapsamda; Hakimler ve Savcılar Kurulu ile Anayasa Mahkememizin yapısını daha demokratik hale getiren düzenlemeleri hayata geçirdik. Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kaldırılmasından Milli Güvenlik Kurulunun sivilleştirilmesine, askeri yargının kaldırılmasından sıkıyönetim ilanına izin veren Anayasa maddesinin kaldırılmasına; darbecilerin yargılanmasına engel olan Anayasa'nın geçici 15. maddesinin kaldırılmasına varıncaya kadar önemli reformlara imza attık' ifadelerini kullandı.
Tunç, söz konusu bu reform belgeleri çerçevesinde bugüne kadar yargı ve insan hakları alanında ciddi mesafeler kat ettiklerinden bahsetti.
'Hedefimiz demokratik, sivil, katılımcı bir Anayasa borcumuzu milletimize ödemektir'
İnsan hakları alanında yürütülen özverili çalışmaların, ülkenin demokratik standartlarını yükselten önemli reformlar olduğuna değinen Tunç, 'Bizim hedefimiz, Türkiye Yüzyılını darbe ürünü bir Anayasayla değil, temel hak ve özgürlükleri önceleyen yeni bir toplum sözleşmesiyle karşılamak, demokratik, sivil, katılımcı bir Anayasa borcumuzu milletimize ödemektir. İnsan haklarına ilişkin ülkemizdeki tüm kurumların aynı masa etrafında buluştuğu bu toplantının, ortak aklı ve kurumsal iş birliğini daha da güçlendirecek önemli sonuçlar üreteceğine yürekten inanıyorum. Bugün ortaya koyacağımız değerlendirmeler, yalnızca bugünün çalışmalarına yön vermeyecek; Türkiye'nin insan hakları standartlarını daha ileriye taşıyacak yeni adımların da kapısını aralayacaktır' ifadeleriyle konuşmasını noktaladı.




